İş bankası bir Devlet kurumu değildir.
Devlet kurumu olsaydı ve Mustafa Kemal Atatürk bu kurumumdaki % 28 hissesini bir partiye bırakmış olsaydı CHP nin 4 üye vermesi ahlaki olmazdı.. Şimdi ben bir özel şirketin veya holding´in %28 hissesine sahip olsam ve bu mirasımı, yönetimini ve nereye harcayacaklarını vasiyet etmem benim en tabi hakkımdır. Mevzuata bugün buna müsaade etse bunu gönül verdiğim veya kurucusu olduğum partiye bırakmam mümkün değil ama o gün mümkündü ve Dünya Lideri bunu böyle uygun görmüştür. Lakin bugün benim bunu yapmam mümkün değil.
. Neden?
Çünkü Partiler yasası buna cevaz vermiyor. Lakin Mevzuat cevaz vermiş olsaydı daha sonra buna kimse itiraz edemez ve insani hakkım olan bu vasiyeti Anayasada değişiklik yapmak suretiyle de ettiğim vasiyeti elimden alınması ahlaklı olmazdı.
Kaldı ki bir devlet Kurumunda ki hissem olsa amenna.
Bu kamu kurumu değil özel bir kurumdur ve bu şirketteki özel bir hissemdir.
Sonradan anayasada değiştirsen, seçim yasasını da değiştirsen, partiler yasasını da değiştirsen, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, hepimizin kurtarıcı lideri bir lidere Dünya saygı duyarken mirasını şuna, buna bırakamazsın diye söz söyleme hakkı kimse de değil.. CHP bu hisseden dolayı vasiyet gereği 4 üye atamışsa da görülmektedir ki yönetimde 11 üye vardır ve bu banka Dünya markası olmuştur. Her ne kadar çoğunluğa hükmedemediği bir gerçeğine rağmen. Tabiki deneyim ve bilgilerini ortaya koyarak başarılı olunması için yönetim kurulunda oy da kullanacaklar. CHP eski Milletvekillerini de bu üyeliğe atayabilme hakkına sahipken deneyimli kişileri ataması gibi bir nezakette gösterdiğini biliyoruz.
Ne yapalım yani Halk bankası, Ziraat bankası veya Vakıf bankası gibi Devlet bankası gibi hantal ve siyasilerin emrinde olan bir banka haline mi getirilseydi bu banka, yani istenen bu mu?
Dolayısı ile tüm kamu bankalarında her ne kadar parti temsilcisi olarak resmi görünmeyen son 18 yılda iktidarın atadığı yönetici ve yönetim kurulu üyelerine rağmen 18.09.2018 TBB liğinin internet bilgisinden alınan rakamlara bir göz atalım.
Şimdi şaşırmayın!
18.09.2018 itibariyle;
Banka Adı Statüsü Yurt İçi Şube Sayısı Yurt Dışı Şube Sayısı
ZİRAAT BANKASI Devlet Bankası 1765 Şube 22
HALK BANK Devlet Bankası 979 Şube 6
VAKIF BANK Devlet Bankası 947 Şube 3
İŞ BANKASI Özel Banka 1335 Şube 22
YAPIKREDİ BAN. Özel Banka 865 Şube 1
AK Bank Özel Banka 865 Şube 1
Şimdi Devlet bankalarından daha da fazla yurt dışı şubesi olan ve üç Devlet bankasının ardından en fazla yurt içi şubesi ve Ziraat bankası kadar yurt dışı şubesi bulunan bu bankanın % 28 hisse sahibi Mustafa Kemal Atatürk´ ün vasiyeti ile yine tekrar ediyorum o zamanın Anayasa ve Kanunlarına uygun olarak bir partiye verilmesini tartışırken koskocaman Devlet Bankalarının belli bir siyasi partinin resmi olarak olmasa bile hakikat ve gerçek olarak organik bağı olduğu bilinen partililer tarafından yönetilmesi ile bu bankaların bugün ki durum da olmalarını neden tartışamıyoruz anlamıyorum.
İslam dininin gereğini adalet ve hakkaniyet olduğunu savunanların şimdi vasiyetlerimizi bile tartışır hale getirmesine de mi seyirci kalacağız.
İş bankası mudileri olarak biz bankamızın yanındayız ve Mustafa Kemal Atatürk´ün bu mirasından vasiyet ettiği kurumlara daha fazla kaynak aktarılması için asla bankamızı yalnız bırakmayacağız diyenlerin sesi olacağız. Vasiyet edilen kurumlar Atatürk´ün vasiyeti dışına çıkması halinde de bu geliri CHP nin kendisinin eğitim bursu olarak hiçbir ayrım yapmadan başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencilere kullanması hakkı vardır.
Satmadık kamu kurumu bırakmayanlar iş bankasını CHP nin atadığı dört üye üzerinden çökertilmesine İş bankasının müşterileri de müsaade etmeyecektir. Kaldı ki bu ekonomik krizde aklı başında hiçbir yönetici bankalarla ilgili böyle bir tartışmayı asla açmaz ve açmamalıdır.
Muhalefeti sıkıştırmak için ekonomik krizde olan, yastık altında ki altın ve döviz´e muhtaç olunan bu dönemde Türk ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan İş bankası veya bir başka başarılı banka böyle bir konuya, siyaset malzemesi yapılmamasının doğru olmadığını İktisat eğitimi almış biri olarak söylemek zorundayım. Sayın Dr. Devlet Bahçelinin bu konuda elbet söyleyecekleri vardır, diyen kamuoyu en kısa zamanda sayın Dr. Devlet Bahçelinin fikrini de öğrenecektir.
Lakin bunun altından İş Bankasını bir şekilde Katar´a satmak niyetimi var diye düşünmeden de edemiyorum. Bu düşünceye sahip olmamın elbet geçerli bir nedeni var, hibe edilen dört katrilyonluk uçak olabilir mi acaba..
